16 Haziran 2016 Perşembe

Üfle gitsin...

Hiçbir şey tesadüf değil biliyorum.
Bazı şeyler bazı şeyleri hatırlamana ve ilerlemene vesile oluyor. ( Eğer görebilirsek )
Benim gibi doğayı seven bir arkadaşım arada bana çektiği fotoğrafları atardı, ben de Ona. Kim daha iyi bakmış dünyaya diye tatlı bir yarışımız var sanırım halen kendimizce. 
Bir gün bana attığı bir fotoğraf bu blogta da resmi yer alan  çiçekti. ( üfleyince uçuşan çiçek )
Aklıma gelmesine vesile oldu işte, tesadüf değil hiçbir şey.
Bu çiçeği, çocukluğum köyde geçtiği için öyle çok görmüştüm ki,  çok elime almıştım ve üfleyip tümünün havaya süzülüşünü izlemiştim. 


Ama adını bile bilmiyordum. Arkadaşım da bilmiyordu.


Araştırıp öğrendim.  Öyle bir dünyadayız ki, internete sor, her şeyin cevabı var.
Yazdım tabi " üfleyince uçuşan çiçeğin adı nedir?" diye. : ) Ben sarı çiçekle birlikte olan bir bitki olduğunu dahi fark etmemiştim.


Türkçe adı : Karahindiba

Almancasını da, yazımdan bahsedince arkadaşım söyledi. Löwenzahn.
( Ek bilgi : Hatta Alman kanalı ZDF de bu isimle ünlü bir program varmış.)

Neyse, ismini öğrendikten sonra tabi arkadaşımla paylaştım.
O çok da umursamadı doğrusu . Ben de böyle tebrikler , alkışlar ve ''nasıl düşünmedimler'' beklemedim ama biraz şaşırma ifadesi falan fena da olmazdı.

Nereye geleceğim ?
Üfleyince uçan şeyleri düşün mesela.
Benim bu çiçekle geldi aklıma.
Aslında hayattaki çoğu şey üfleyince uçuyor ya da sen üflemesen de rüzgar çıkıyor , esiyor ve hoooop hepsi başka bir yerde.

Çocukluğun geçti, rüzgar estiği için.
Okul hayatı bitti, güneş açtı.
Aşık oldun,  hiç bitmez dediğin aşk bitti , şekil değiştirdi. Bazen sen bazen de rüzgarın sayesinde. Sonra belki yeniden aşık oldun.
Dünyanın merkezindeki değerli şeyler hep değişti.
Bazı mutluluklar daha büyükleri gelince uçtu.
Bazı acılar da bir mutluluğu başlatıp gitti.

Düştün,  yaranı üfledin geçti.
İş hayatına girdin. Pamuklara sarıp sarmaladın işini. Yükseldin, mevkiler aldın. O da geçti.
Arkadaşların oldu.
Kimisi uzun zaman,  kimisi kısa zaman kaldı hayatında.
Kimi mecburiyetten,  kimi de savaşarak.(mecburiyetten arkadaşlık oluyor evet, kusura bakma da hepimiz yaptık bunu)
Hayatı paylaştınız.
Kimisi gerçek olmadığı, kimisi gerçek olduğu için gitti. 
Gitmelilerdi. 
Bazı arkadaşlıkların vadesi vardır. Gitmeleri gerekir ki yenileri gelsin. 
Sen de, O da aslında daha ilkgün bir vade olduğunu bilirsin ama yokmuş gibi davranırsınız.
Yani hepsi ya senin üflemenle ya da rüzgarın etkisiyle birlikte bir yerlere gitti.

Bunun yanında hangi rüzgar eserse essin , sen de başkaları da ne kadar üflerse üflesin uçuşmayan şeyler var.

Bunların arasında ailen var.
Sonra kardeş gibi olan dostların.
Yaşattıkların.
Kazandıkların. ( parayla ilgisi olmayanlar )
Büyümesini izlediğin ve elini tuttuğun çocuklar var.
Paylaştıkların var.
Öğrendiklerin var.
Gezdiğin yerler var.
Deniz ve martı sesi de uçuşmuyor.
" Angel " ın kokusu mesela . Parfümün kokusunu ne zaman duysam mutlu günlerimden birine gidiyorum. ( bu da uzun bir deney konusu )

Şükredecek şeyler listeme ekledim.
Uçuşmayan şeyler için şükret !
Uçuşup rüzgarla dağılanlar için de şükret!


Onlar kalsaydı sen de hep aynı yerde kalırdın. 
Kalmadın. İyi ki de kalmadın.

Yasemin Semerci
Almanya / Frankfurt
15.06.2016

4 yorum:

  1. Uçuşup gitmee teyss! Cok güzel olmus yine yine yine, seni çoook seviyorum. 💛

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elini tuttuğun teysler hiç uçuşmazmış 💛😍 çok severmiş çook 💛

      Sil
  2. Sorsan soylerdim Karahindibag :)Cok guzel,okurken hissettim.Tesekkur ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru ya, sen doğadaki otlar, çiçekler hepsini bilirsin Can. Unutuyorum biliyorsun : )) Bunun çayı da yapılıyormuş, yapalım :)

      Sil