7 Şubat 2018 Çarşamba
Kerim ve Kudret
Kerimciğim her akşam evin kapısından girer girmez olduğu gibi bana seslendi. Ben de tam yünlü battaniyeye sarılmış sepetteki yerimde mayışık bir halde kendi etrafımda döneniyordum. Odaya girip beni görünce '' Kudret, birlikte bahçede biraz gezinmeye çıkalım mı, ne dersin? '' dedi, başımı severek. Hemen yerimden kalktım tabi, kapıya yöneldim.
Benimle gezerken konuşur ve vicdanıyla konuşur gibi kabul ederek uygun olan cevabı vermişim gibi seslendirirdi benim miyavlamalarımı. Fakat bugün biraz durgun gibiydi, pek konuşmadık o yüzden. Bazen kendisi ile ilgisi olmasa da insanların mantıksız davranışlarına kafa yorardı.
Biraz gezindikten sonra,
uykum geldiği için evin kapısının alt kısmında bana ayrılan küçük bölmeden içeri girdim. O da peşimden kapıyı açıp girdi içeri.
Oturdu televizyonun karşısına ve bir belgesel kanalı açtı. Hani insanlar havalı olması adına '' sadece belgesel izliyorum '' der ya, Kerim gerçekten de ya belgesel ya da haber kanallarını izliyordu evde. Ben şahidim. Bir şey öğrenmediği programlara dayanamıyordu.
Genelde mantığa dayalı ve kin, öfke içermeyen kararları vardı ve mantığı olmayan hiçbir şeyi kabul edemiyordu.
Yanına gittim ve usulca ayaklarına dolandım, mırıldanarak. Eğildi, kucağına aldı beni. Anlatmaya başladı.
" Bazı şeyleri yaşım kaç olursa olsun anlayamayacağım sanırım. Küçükken babaannemin söyledikleri hep aklımda biliyor musun? Elimde neyim varsa paylaşmamı öğütlerdi sürekli. Bir de yaptığım iyilikleri unutmamı.'' İyilik yap, denize at'' derdi. O yaşlarda da mantığının doğru olduğunu bilirdim. Şimdi etrafa bakınca şaşırıyorum. Bir listesi var bazı insanların. Üşenmeden ve utanmadan yaptığı iyilikleri sayabiliyorlar. Tek tek hem de . İnanır mısın? Siz kedilerde de böyleleri var mı ? Ben sana şu kemiği verdim, ton balıklı mamamı seninle paylaştım diye hemen sayıyorlar mı birbirlerine kızınca ? Ayıp değil mi sizde de bu durum? ''
Miyavlayarak '' Bizde durum farklı. Ya mama paylaşılmaz ya da paylaşılırsa bir daha o konu aramızda konuşulmaz '' demek istedim.
Kerimciğim her zamanki gibi kendi vicdan sesiyle cevabımı seslendirdi.
'' Biliyorum yaptığı her şeyi söyleyen insanların gözüyle bakmalıyız. Üzülmeliyiz onlar için. Yüreğinde sevgisi eksik diye bunları yaptığını fark edip, ilaç olmalıyız belki de. Zamanla insanlar değişir ve isterse de güzelleşir. '' dedi.
Ve ekledi başımı ellerinin arasına alıp;
'' Biliyorsun seni 10 yıl önce evimize aldığımızda kedileri seven biri bile değildim. Ama bir kediyi sevince insan tüm kedileri seviyor. İlaç oldun sen de. Şimdi sıra bizde belki de."
Kucağından atlayıp ıhlamur kokulu yünlü battaniyeli yatağıma geçtim. Kerimciğim böyle şeylere takılmazdı. Değiştirdi kanalı ve yine bana seslendi.
" Gel bak, sizi anlatan bir belgesel daha başladı. İzleyelim mi ?"
Hiç cevap vermeden yatağımda sırtımı O'na dönerek gözlerimi kapadım.
İnsan olmak zor gerçekten ama Allah o kadar akıl, mantık, yürek vermiş size. Kullanın kardeşim.
Yasemin
Vitrin hayatı paylaş dergisi / Ocak 2018 / Almanya
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Biri bize sevdiğimiz şeyleri sorsa, ne kendimizin ne de sevdiklerimizin sevdiği, mutlu olduğu şeyleri bir çırpıda söyleyemiyoruz. Muhtemele...
-
Hiçbir şey tesadüf değil biliyorum. Bazı şeyler bazı şeyleri hatırlamana ve ilerlemene vesile oluyor. ( Eğer görebilirsek ) Benim gibi do...
-
Yaşı kaç olursa olsun , insanın bir sığınak aradığı zamanlar vardır. Bu sığınak çoğu zaman doğduğunuz günü bilen, size isminizi veren, k...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder