28 Kasım 2015 Cumartesi

Çocukluğumuz

" Kesinllikle lavanta kokusudur" dedim. 
"Emin misin ?" diye sordu gülümseyerek.
" Aslında hanımeli ya da leylak da olabilir." dedim. 
"Emin misin?" diye yineledi ve tepkimi ölçercesine " bir daha düşün"  diye ekledi.
 " Akasya"  dedim ve elimdeki bol şekerli türk kahvemden bir yudum alıp, Ona baktım. 
Dışarıdan biri görse O'nun beni kesinlikle dinlemediğini düşünebilirdi ama yıllardır yaşadıklarımız sayesinde beni pürdikkat dinlediğini, cevabımı beklediğini ve hatta devamında soracagi sorunun bile hazır olduğunu  gayet iyi biliyordum. 
Çünkü ben de öyle dinlerdim O'nu. Bir sonraki soru ya da yorumun hazır olmasının nedeni de birbirimizin gideceği yolu en iyi bilen olmamızdandı.

Ben  25 yıl öncesine gitmişken, O çoktan kitaplığımdan bir kitap almış ve eklemelerimi bekliyordu.

" Ihlamur belki de fesleğen, kasımpatı bitmedi bitmedi bir de sardunya kokusu " dedim. Beni getirmek istediği yola yaklaşmıştım, hüzünlü bakışından anladım.
Sardunya bizim çocukluğumuzdu ve saydığım tüm çiçekler. .


O benim çocukluğumu hatırlatan arkadaşımdı, dostumdu ve kardeşim.

" Gördün mü bak, ne çok çiçeğimiz  var kokusu  çocukluğumuzu hatırlatan." demesiyle birlikte ikimiz de çoktan o yemyeşil köyümüzde, yaz günü botlarla gezdiğimiz günlerden birindeydik...


Yasemin Semerci
Vitrin Hayatı Paylaş Dergisi

Almanya/ Temmuz 2015
Can dostum'a.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder