28 Kasım 2015 Cumartesi

Çok sevdiğimiz birileri...

Çok sevdiğim biri derdi ki,  “Hayatı önceliklerimiz belirler. 
Eğer önceliklerini doğru belirlemediysen; hayatın, duyguların, ruhun karışmıştır ya da çok yakında karışacaktır.” 
Bu dediğini o zamanlar çok düşünmedim, belki de çoğu kez düşünmeden yaptığım gibi “haklısın” deyip geçtim. 
Yani aslında sevdiğimizin seslenişi, iyi niyetle ve gülümsememizi sağlayacakken, ‘’Tamam tamam, haklısın.” deyip geçmek ve üzerine düşünmemek alışkanlığımız değil midir?

Fakat aradan birkaç yıl geçince, karışıklıklar artıp huzursuzluğa dönünce bu öncelik meselesi aklıma geldi. 

Gerçekten önceliklerimize göre mi yaşıyoruz, davranıyoruz?
Kime öncelik sıralamasını sorsam, öncelikleri ufak tefek oynamalarla “aile, arkadaşlar, sevdiğimiz insanlar, sağlık, iş, kariyer, para, hobiler” gibi cevaplar veriyordu.
Ailemizin genelde ilk sırada olduğunu söylerken, gerçekten bunu önceliklendirdik mi bilmiyorum. 

Örneğin ihtiyacı olduğunu dile getirdiğinde değil, nedensiz yanında olduk mu annemizin?
Veya bir şey istemeden, sırf yüzündeki güzel gülümsemeyi görmek için sevdiği bir şeyi alıp gittik mi yanına?
Bazen güzel kokulu bir sümbül çiçeği ile çiçeğin büyümesini izledikçe ve kokusunu duydukça gülümsesin diye…
Bazen bir eşarpla başına ya da boynuna takıp kokusu kokumuz olması için bizi anımsayıp gülümsemesi için…
Bazen bir atkıyla bereyle; bu soğuk havası bol ülkenin soğuklarında üşütmesin diye…
Bazen sadece yanına gidip, sımsıkı sarıldık mı yarın birbirimizi görmeyecek gibi...

Biliyorum bundan bahsetmek de düşünmek de zor belki ama gerçek bu. Hayat kısa ve bu yüzden kıymetli.
Değerini bilmek, her anın tadını çıkarmak, gülümsemek, gülümsemeyi paylaşmakla daha güzel, anlamlı ve huzurlu…
Bir yerden başlamalıyız önceliklendirmeye ve buna uygun yaşamaya.
Bunu ertelemeden yapmalıyız ki zamana yetişelim ve hayatı kazanan biz olalım, diye.
İş, kariyer, para kısmından çok bahsetmesem de bunlar da tabii ki hayatın vazgeçilmezi fakat unutmamamız gereken, bunları kazanınca yanında kimlerin olmasını istediğin.
Bu yüzden önceliği sevdiklerimize veriyoruz belki, davranışlarımıza yansıtamasak da doğru olanı biliyoruz ve sadece hayat koşturmacasında unutuyoruz…

Hatırlayalım. 


Hayatımızın önceliğini, önceliklerini, değerlilerimizi.
Herkes için bir dolu kırgınlık olabilir, hataları olabilir sevdiğimizin, sevdiklerimizin, bizim de olacağı/olduğu gibi.
Fakat varsa tüm kırgınlıklarımıza ve hatalarına/hatalarımıza rağmen,  ne kadar kıymetli olduğunu hissettirelim çevremizdekilere, kıymetli olanlara.

Başlangıcın annelerimizde olması, ona sımsıkı sarılmak, işimizi kolaylaştırabilir.
Annelerimiz yanımızda değil, cennette ise bir dua okuyup onların gülümsemesini yine alabiliriz. 



Tıpkı Cemal Süreya’nın da dediği gibi “Hayat kısa, kuşlar uçuyor” 


Yasemin Semerci
Vitrin Hayatı Paylaş Dergisi
Almanya / Mayıs 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder